|
Mihrimah Sultan Camii restore ediliyorMihrimah Sultan Camii, Vakıflar 2. Bölge Genel Müdürlüğü tarafından restore ediliyor
Birbirinden eşsiz tarihî eserleriyle bir açık hava müzesini andıran İstanbul'da, Osmanlı'nın Mimar Sinan dönemini yansıtan camilerden biri olan ve Üsküdar ile adı adeta özdeşleşen Mihrimah Sultan Camii, İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü tarafından restore ediliyor. Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan'ın tek kızı olan ve Osmanlı sarayında kadınlar saltanatını başlatan isimlerin başında gelen Mihrimah Sultan tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan ve 1548 yılında tamamlanan külliyede yapılacak yenileme çalışmaları 2 yıl sürecek. Restorasyon kapsamında ilk olarak cami dış cephesindeki taş doku üzerinde temizlik çalışması yapılacak. Camide söveler, demir parmaklıklar, kapılar ve pencerelerin bakımı yapılırken, saçaklar, kubbeler ve kurşun örtüleri ile alemler onarılacak ve bunlara koruma malzemesi uygulanacak. Avlu döşemeleri, kemer ve sütunlar ile merdivenlere bakım yapılırken mermer kitabelere altın varak ile düzeltmeler yapılacak. Külliyenin hazire alanı ve şadırvanı elden geçirilerek zemin sağlamlaştırılması da gerçekleştirilecek. Restorasyon süresince cami iç mekân duvarlarında kalemişlerinin bakımı, korunması, tamamlanması ile mermer mihrap ve minberin temizlik ve bakımları yapılacak. Mihrap ve minber kitabeleri üzerine altın varak ile yazı yazılırken iç mekânın ahşap aksam ve kaplamaları ile merdiven korkulukları elden geçirilecek. Caminin minare taş dokusu, korkulukları, alemleri, külahları ve kurşun örtü kaplamaları yenilenirken şerefelerin temizlik ve bakımı da sağlanacak. Yapılan çalışma kapsamında son olarak cami süslemeleri aslına uygun olarak yenilenecek. Mimar Sinan'ın derin bir tutku ile aşık olduğu söylenen Mihrimah Sultan için inşa ettiği cami, Ayasofya Camii'nden esinlenerek yapılmış. Mimar Sinan, bu eserinden 14 yıl sonra o güne kadar ilk defa padişah fermanı olmaksızın Edirnekapı'da surların yakınına yine Mihrimah Sultan'a ithafen ikinci bir cami daha inşa etmiş. Mihrimah Sultan'ın statüsü iki minareli cami yaptırmaya yetmesine rağmen bu cami yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli yapılmış. Konuyla ilgili kaynaklarda Sinan'ın aşkını kozmik bir zamanlamayla şifrelediği ve Anadolu yakası ile Rumeli yakası arasında her yıl bir kere yaşanan sıradışı bir mimari sistem hazırladığı belirtilir. Güneşin doğum ve batım yerleri tespit edilerek yapılmış bu camiler aynı zamanda Mimar Sinan'ın aşkının da birer vesikasıdır. Gündüz ve gecenin eşit olduğu 21 Mart tarihinde günbatımında Edirnekapı Cami'nin tek minaresinin arkasından güneş batarken Üsküdar'daki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır. 21 Mart tarihi aynı zamanda Mihrimah Sultan'ın da doğum tarihidir. Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara ise Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü'ne Üsküdar'a yapmış oldukları yatırımlardan dolayı teşekkür etti. ''AŞKA ADANMIŞ BİR BAŞ YAPIT'' Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultan'a duyduğu ''karşılıksız aşk''ın eseri olarak görülen Üsküdar ve Edirnekapı'daki Mihrimah Sultan Camilerinin yapım hikayeleri de şöyle anlatılıyor: ''Mimar Sinan, bu eserinden 14 yıl sonra o güne kadar ilk defa padişah fermanı olmaksızın Edirnekapı'da surların yakınına yine Mihrimah Sultan'a ithafen ikinci bir cami daha yapmaya başlar. Bu cami, Mihrimah Sultan'ın statüsü iki minareli cami yaptırmaya yetmesine rağmen yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli olarak yapılmıştır. Ancak Sinan'ın aşkını öyle sihirli bir tılsımla mühürlemiştir ki, bu sırra şaşırmamak, o sevdaların naifliğine imrenmemek elde değildir. Güneşin doğum ve batım yerleri tespit edilerek yapılmış bu camiler aynı zamanda Mimar Sinan'ın aşkının birer vesikasıdır. Gündüz ve gecenin eşit olduğu 21 Mart tarihinde gün batımında Edirnekapı Camisi'nin tek minaresinin arkasından güneş batarken Üsküdar'daki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır. 21 Mart tarihi, aynı zamanda Mihrimah Sultan'ın doğum tarihidir. Ayrıca Mihrimah ismi 'güneş ve ay' anlamına geliyor.''
Haberi Değerlendir :
|