Üsküdar Postası Gazetesi - Üsküdar yerel haberlerini ve güncel olayları gazetemizden takip edebilirsiniz...

Karla mücadele aralıksız sürüyor

Üsküdar'da, belediye tarafından yürütülen kar ve buzlanmayla mücadele çalışmaları aralıksız sürüyor....

Çamlıca Camii Ay Sonunda Görücüye Çıkıyor...

Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, Başbakan'ın gündeme getirdiği ve kamuoyunu'nda Çamlıca Camii ismiyle anılan proje...

Üsküdar Belediyesi Kurban Kesimi Duyurusu...

Üsküdar Belediyesi'nden kurban bayramı için kurban kesim duyurusu ve kurban kesim yerleri...

Eski Belediye Binasında Son Meclis Toplantısı yapı...

Üsküdar Belediye Meclisi'nin Temmuz ayı oturumları eski belediye binası meclis salonunda gerçekleştirildi....

Üsküdar, Aralık ayı 'Kültür Etkinlikleri Programı'...

Üsküdar Belediyesi, kültürel etkinlikler kapsamında Aralık ayı hazırlıklarını tamamladı....

KİM Üsküdar şubesi açıldı.

1 Ekim Perşembe günü Kazançlı İstanbul Marketleri -KİM- Üsküdar Mağazası açıldı. Açılışa, Üsküdar Belediye Başkanı Musta...

Üsküdar Belediyesi kendini yeniledi.

Üsküdar Belediyesi vatandaşlara daha iyi hizmet verebilmek için bazı birimleri ana binada biraraya getirdi....

Üsküdar'da mahalle iftarları sona erdi

Üsküdar Belediyesi tarafından Ramazan ayı süresince gerçekleştirilen mahalle iftarları 6 Eylül Pazartesi akşamı Kirazlıt...

Üsküdar Belediyesi söz verdiği gibi...

Üsküdar Belediyesi, Sultan Murat ve Altunizade'de 2 yeni parkı Üsküdar'lıların hizmetine sunuyor....

İSKİ 'den Boğaza Dolgu

İstanbul Boğazının en güzel koyları arasında yer alan Çengelköy'de İSKİ tarafından boğaza dolgu yapılıyor....
 

Osmanlı Derbisinin Son Tanığı : Lahana Çeşmesi

Osmanlı Derbisinin Son Tanığı : Lahana Çeşmesi
Bir çeşme üzerinden efsanevi cirit takımları Lahanacılar ile Bamyacıların, Fenerbahçe-Galatasaray rekabetini aratmayan hikayesi.
Tarih : 14 Eylül 2013, 12:22
Kategori : Üsküdar
Yazı Boyutu : 14 Punto 16 Punto 18 Punto

İstanbul'un turistik semtlerinden Çengelköy'de büyük bir bölümü toprağın altında kalan 160 yıllık bir çeşme var. Burası aynı zamanda asırlık bir rekabetin de tanığı... İşte bir çeşme üzerinden efsanevi cirit takımları Lahanacılar ile Bamyacıların, Fenerbahçe-Galatasaray rekabetini aratmayan hikâyesi.

Zaman'ın haberine göre; Osmanlı İmparatorluğu'nun efsanevi iki cirit takımı Lahanacılar ve Bamyacılar'ın ezeli rekabetinden geriye kalan en önemli eserlerden biri olan Lahana Çeşmesi kaderine terk edildi. Çengeköy Polis Karakolu önünde bulunan 160 yıllık çeşmenin büyük bir bölümü toprağın altında kaldı. Musluğu çalınan çeşmenin ön yüzü aslına uygun olmayan bir şekilde yeşile boyandı. Kurnasının olduğu bölüm ise beton dökülerek yol çalışması yapıldığı sırada kaldırımın altında bırakıldı. Çeşmenin restorasyonu için yapılan bütün girişimler Anıtlar Kurulu'na takıldı. Çengelköy sakinleri ise, bir zamanlar su içtikleri çeşmeden yeniden suyun akmasını istiyor.

Lahanaspor, bamyacılara karşı

Lahana Çeşmesi'nin tarihi, 15. yüzyılda Lahanacılar ve Bamyacılar takımlarının kurulmasına dayanır. Amasya ile Merzifon arasındaki ovada Sultan Çelebi Mehmed'in talimatıyla iki cirit takımı kurulur. Bu sayede hem ata sporu cirit gelişir hem de askerler her dönem savaşa hazır tutulur. Amasya'nın bamyası, Merzifon'un ise lahanasının meşhur olmasından dolayı iki takım bu isimleri alır. Bamyacılar kırmızı, lahanacılar yeşil kadifeden yapılan giysilerle meydanlarda boy gösterir. Bu iki spor takımının karşılaşmaları bugünün Fenerbahçe ile Galatasaray rekabeti kadar o dönemde ilgi görür. Zamanla Lahanacılar Anadolu halkını, Bamyacılar ise sarayı temsil eder. Birçoğu iyi birer okçu olan Osmanlı padişahları da ezeli rekabetin taraftarları olmuştur. Sultan III. Selim 1791 tarihli mermer nişanının tepesini bir lahanayla, Sultan II. Mahmud ise 1811 tarihli nişanının tepesini bamyayla süsler. Her iki takım adına da çeşitli anıtlar dikilmiş ancak bunlardan pek azı günümüze ulaşabilmiş. Bu anıtlardan en önemlisi ise Çengelköy'de bulunan Lahana Çeşmesi. 1854 yılında Serkavas Ahmet Ağa tarafından yaptırılan çeşme, uzun zamanlar bölge halkı tarafından kullanıldı.

İstanbul'un boğaza hâkim noktalarından biri olan Lahana Çeşmesi de günümüzdeki haliyle kaderine terk edilmiş durumda. Çengelköy Karakolu'nun önündeki Lahana formunu taşıyan çeşme, kentte bulunan anıt eserler konusunda sütun çeşme tarzında türünün son örnekleri arasında yer alıyor. 2008 yılında İSKİ önderliğinde yapılış hikâyesi, mimari yapıları, hat ve tezhip sanatlarının icra edildiği zarafetleriyle İspanya'nın Zaragoza kentinde düzenlenen Expo'da ?Hayat İçin Çeşmeler' başlığıyla dünyanın beğenisine sunulan sekiz tarihi İstanbul çeşmesinden biri oldu. Anadolu yakası Boğaz hattı üzerinde önünden her gün yüz binlerce insanın geçtiği bir cadde üzerinde bulunan 160 yıllık çeşmenin büyük bir bölümü toprağın altında kaldı.

Restorasyon için gönüllü olanlar Anıtlar Kurulu'na takılıyor

Lahana Çeşmesi'nin kurtarılması için mücadele veren 35 yıllık Çengelköylü Ali Serim, İstanbul'un önemli simge eserlerinden birine değer verilmediğinden yakınıyor: ''Çocukluğunda suyunu içmiş bir İstanbullu olarak üzüntüm, tarihi eserlerin korunması konusunda duyarlılık gösteren insanlardan daha büyük.'' Serim, yapılması gerekenin anıt eserin yükseltilerek bir kaide üzerine oturtulması, önemli mermer işçiliğini saklayan boyaların taş üzerinden alınması ve su tesisatının bağlanmasından ibaret olduğunu söylüyor.

Çengelköy Mahalle Muhtarı Can Cumurcu da, çeşmeyle ilgili her kanaldan müracaat ettiklerini ancak değerlendirmeye alınan taleplerin sonuçsuz kaldığını anlatıyor. Çeşmeyi yeniden eski haline getirmek için muhtarlığa gelenlerin olduğunu söyleyen Cumurcu, Anıtlar Kurulu'nun izni olmadan çeşmeye herhangi bir restorasyon yapılamadığını ifade ediyor. Cumurcu, ''Lahana Çeşmesi hakkında Başbakanlığa kadar yazılar yazdım. Ancak Anıtlar Kurulu'nun onayı olmadan hiçbir işlem yapılamıyor. Bize müracaat eden kişiler çeşmeyi eski haline döndürmek istiyor ama bu mümkün değil. Yetkililerin bir an önce bu tarihi esere gereken önemi vermesi gerekiyor.'' diyor.

Babaannemin su içtiği çeşmeden çocuklarım da içsin

Lahana Çeşmesi hakkında çocukların çeşmeyi tanımaları için bir kitap yazan mimar Simla Sunay ise, çeşmenin bakımsız ve kaderine terk edilmiş olmasının üzücü olduğunu söylüyor. ''Biz yerel halk olarak, suyu akmayan, kurnası olmayan ve zamanında sözde restorasyonla yeşil yağlıboya boyanan, araçların park ettiği kaldırıma gömülü duran çeşmenin aslına uygun olarak yeşile boyanmadan restorasyonunun gerçekleşmesini diliyoruz.'' diyen Sunay, çeşmenin kurtarılması için ellerinden geleni yaptıklarını söylüyor. Sunay, ''Sürecin takipçisi olacağız. Dilerim İstanbul'da suyu akmayan, onarılmamış, işlevini yitirmiş çeşme kalmaz. Evlerimizde musluklarımız olabilir ama sokaklar, meydanlar halka aitse eğer, çeşmelerden de su akmalı. Babaannemin su içtiği çeşmeden benim çocuklarım da içsin istiyorum.'' diyor.


Zaman

Haberi Değerlendir :